Kristal anason diye bir şey yoktur.Olay saf Anetol’ün donma noktası ile ilgilidir.
Kimyasalların tabiatını anlamak için bir çok analiz yapılır.
Bu parametrelerden biride donma (erime) noktası ile kaynama noktasıdır.
Mesela önünüze bir madde geldi.Madde 0 (sıfır) C derecede dondu (eridi) ve 100 C derecede kaynadı.O zaman biz buna “ülen bu su yaw…” diyebiliriz.
Erime noktası ile kaynama noktası önemli parametrelerdir.
Hatta bu parametreleri hassas bir biçimde tayin etmek için pahallı cihazlar vardır (bkz. erime noktası tayin cihazı)
Anetolün de donma noktası (erime noktası) 21,3 C derecedir.
Yani elinize ulaşan Anason yağı kristalleşmişse bir noktada sıcaklığı 21,3 C derecenin altına düşmüş demektir.
Bu yağın kaliteli olduğu anlamına gelir.
Eğer yağ soğuk havalarda veya buzdolabında kristallenmemişse bu içerisine PG dahil olmak üzere bir ton zerzevat katıldığı anlamına gelir.
Bu saf anetolü seyreltmek ve daha az anetolden daha fazla anason yağı çıkartmak için yapılır.Tıpkı süt’e su katar gibi.
Bu da kendini hemen belli eder çünkü radyatör suyuna antifriz katar gibi donma noktası düşer.
Bunu piyasada yapan düdük makarnası çoktur ancak bu bizde olmaz.
Bunun saflığı anlamak haricinde bir başka avantajı daha vardır.
Biz yağımızı 20 ve 50 ml’lik küçük ambalajlarda satıyoruz.Bazen arkadaşlarımıza 1 litrelik ambalaj soruluyor.
Bunu satmıyoruz.
Sebebi şu….Yağlar havadan rahatça oksijen kapabilirler.Mesela tereyağı veya zeytin yağı için “yağ acıdı” veya “yağ acımış” derler.
Doğrudur zira yağlar havadaki oksiyeni kaptıklarında okside olurlar.
Kristal yapıdaki anason yağı havadan oksiyeni daha az kapar ve kokusunu, tadını yani kısaca aromasını daha uzun süre muhafaza eder.
Leave a Reply